Susuzluk ve Böbreklere Etkileri
Susuzluk ve Böbreklere Etkileri, Bazı araştırmalar, hafif de olsa sık sık dehidrasyonun kalıcı böbrek hasarına yol açabileceğini göstermiştir. Dehidrasyon vücutta atık ve asit birikmesine neden olabilir ve böbrekleri kas proteinleri (miyoglobin) ile tıkayabilir. Bütün bunlar böbreklere zarar verebilir.
Dehidrasyon, hızlı tedavi edilmezse böbrek hasarına yol açabilen böbrek taşı ve idrar yolu enfeksiyonlarının oluşumuna da katkıda bulunabilir. Taş oluşturan kristallerin birbirine yapışmasını önlemek için yeterli suyunuz olduğunda böbrek taşları daha az kolay oluşur. Su, idrar yolu enfeksiyonlarında kullanılan antibiyotiklerin çözülmesine yardımcı olur ve bu da onları daha etkili hale getirir. Su ayrıca mikropları atmak için daha fazla idrar yapmanıza yardımcı olur.
Dehidrasyon vücutta atık ve asit birikmesine neden olabilir ve böbreklerin kas proteinleri (miyoglobin) ile tıkanmasına yol açabilir. Bütün bunlar böbreklere zarar verecektir. Dehidrasyon, hızlı tedavi edilmezse böbrek hasarına yol açabilen böbrek taşlarının ve idrar yolu enfeksiyonlarının oluşumuna da katkıda bulunabilir.
Vücutta yeterli su olduğunda böbrek taşları daha zor oluşur. Çünkü böbrekler bol su ile bol idrar oluşturduğunda bu idrar taş oluşturan kristallerin birbirine yapışmasını önleyecektir. Yeterince su içilmediğinde yüksek tansiyon gelişir.
Dehidrasyon ve Kan Basıncı
içme suyu hakkında daha az bilinen bir gerçek, dehidrasyon ile hipertansiyon olarak da adlandırılan yüksek tansiyon arasında bir bağlantı olduğudur. Spesifik olarak, dehidrasyonun tehlikelerinden biri kan basıncınızı yükseltebilmesidir.
Bu artış, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok nedenden dolayı meydana gelir:
Dehidrasyon kanınızın daha koyu bir akışkan haline gelmesine neden olur. Sonuç olarak, onu kan damarlarınızda hareket ettirmek için daha fazla kuvvet gerekir.
Susuz kalmaya tepki olarak böbrekleriniz, vücudun daha fazla su tutmasına neden olan renin adı verilen bir hormon salgılar. Bu normal bir tepkidir, ancak kronik olarak susuz kalırsanız sürekli Renin salınımı zamanla yüksek tansiyona neden olabilir.
Dehidrasyon, beynin vazopressin adı verilen ve kan damarlarınızın daralmasına neden olan bir hormon salgılamasına neden olur. Bu gerçekleştiğinde, kanın damarların içinden geçmesi zorlaşır.
Bu nedenle, yorgunluk, sersemlik, dehidrasyon baş ağrısı, kas krampları ve kabızlık gibi dehidrasyonun diğer yan etkilerinin farkında olsanız da, yüksek tansiyon da aklınızda bulundurmanız gereken başka bir şeydir.
Tabii ki su eksikliğinden etkilenen sadece böbrekler değil; Aşağıda, dehidrasyonun getirebileceği diğer olumsuz sonuçların küçük bir örneği verilmiştir:
▪ Kan yüzde 90’dan fazla sudur, bu nedenle su sıkıntısı varsa kan kalınlaşabilir ve tansiyonu yükseltebilir.
▪ Susuz kaldığında, su kaybını en aza indirmek için solunum yolları vücut tarafından kısıtlanır, bu da potansiyel olarak astımı ve alerjileri daha da kötüleştirir.
▪ Cilt, cilt bozukluklarına ve erken kırışmaya karşı daha savunmasız hale gelebilir.
▪ Bağırsakların düzgün çalışması için suya ihtiyacı vardır. Susuz kalırsa, sindirim sorunları ve kabızlık bir sorun haline gelebilir. Dehidrasyon, mide ekşimesini daha yaygın hale getiren ve mide ülserlerinin gelişimini teşvik edebilen aşırı asidik bir mideye yol açabilir.
▪ Eklemlerde ve omurga disklerinde bulunan kıkırdak, yüzde 80 civarında su içerir. Dehidrasyon devam ediyorsa, eklemler şok emiliminde daha az iyi hale gelebilir ve bu da eklem ağrısına yol açar.
▪ Dehidrasyon beyin yapısını ve işlevini etkileyebilir. Dehidrasyon uzun sürerse, bilişsel yetenek bozulur.