Yaşlanmaya Karşı Ozon Tedavisi
Ozon tedavisi sağlığın birden çok cephesinde aynı anda etkiler meydana getiren bir tedavidir.
Bütün bu etkiler ileri yaşlarda daha da önem kazanmaktadır. Tıpta ileri yaşlardaki hastaların hastalıklarıyla uğraşan dala Geriatri denir. Ozon tedavisi geniş bir yelpazeye yayılan etkileri ve hiç yan etkisinin olmayışıyla, bu grup hastaların tedavisinde öne çıkmaktadır.
Geriatride Ozon Terapisi
Yaşlılık karşıtı tıbbi yaklaşımlarda hedef yaşlanmayı geciktirmek ve hem bedensel hem zihinsel olarak uzun yıllar sağlıklı yaşamayı sağlamaktır.
Yaşlılık karşıtı tedaviler koruyucu tıp esaslarına dayanır. Bilindiği gibi, tedavi kadar yeterli su alma, sağlıklı beslenme, çevre kirliliğinden korunma, bol oksijen alma, egzersiz yapma, ve yeterli uyku saatleri gibi doğru yaşam biçimini benimsemek de önerilir.
Ozon Tedavisinin Yaşlanmayı Önleyici (anti-aging) Etkileri:
Ozon hücrelerde antioksidan faaliyet başlatır. Antioksidanlar serbest radikallere karşı savunma sistemimizin en önemli elemanıdır. Ozonun da yardımıyla, serbest radikallerden hasar gören hücreler onarılarak, uğradıkları tahribat geri döndürülür. Ozon ayrıca vücudumuzdaki tüm hücrelere detoks yaptırır.
Toksinlerinden kurtulan hücreler tekrar sağlıklı işlev görmeye başlar; hücrenin kendi sağlığı geri döndüğü gibi organizmanın düzgün çalışması için üzerine düşen görevi de daha iyi yerine getirir. Ozonun; alyuvarların daha çok oksijen taşımaya başlamaları üzerinden hücre oksijenlenmesini artırıcı etkileri de hücrenin sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Sonuç; tekrar kazanılan sağlık, geciken yaşlanma, zihin ve beden zindeliğidir.
Geriatride Ozon Terapi
• DEMANS (bunama),
• GENEL REVİTALİZASYON (=canlandırma): Alyuvarların, immün sistemin, antioksidan sistemin aktivasyonu ile vücudun hayatiyeti artar.
• YAŞA BAĞLI RETİNA DEJENERASYONU (YBMD)/MAKÜLER DEJENERASYON (ARMD) VE OPTİK SİNİR ATROFİSİne bağlı körlükler
• PARKİNSON HASTALIĞI
• YAŞLILIKTAKİ KRONİK HASTALIKLAR (Pnömoni vb solunum hastalıkları, eklem kireçlenmeleri, immün yetmezlik)
• MENOPOZA BAĞLI YAKINMALAR
• OSTEOPOROZ
Ozon terapi ile hangi yaşta olursa olsun hafızanın güçlenmesi, zihnin daha iyi çalışması, konsantrasyon artışı ve kendini iyi hissetme gibi sonuçlar elde edilir. Ama özellikle yaşla beraber görülen zihinsel performans azalmaları hatta bunama ve Alzheimer hastalığı ozon terapi ile bariz düzelme gösterir.
Ozon tüm vücutta kan dolaşımını iyileştirdiği gibi, beyin kan dolaşımını da iyileştirir. Yapılan çalışmalarda 3 seans ozon terapiden sonra beyin kan akımının ortak karotis arterde %29, orta serebral arterde %15-18 oranında arttığı gösterilmiştir. Ozonun etkileri sonucunda beyin hücrelerinin enerji üretimi artar, metabolizmaları yükselir. Ozon beyin kan dolaşımını iyileştirir, oksijenlenmesini artırır.
Bunlardan en önemlisi ozon terapi sonrasında salgılanan melatonin miktarlarındaki artıştır. Melatoninin kanserden koruyucu anti-tümör etkileri, depresyonu önleyici ve sinir hücrelerini geliştirici etkileri gösterilmiştir..
Meme kanserinin 1978’de melatonin eksikliğinde gelişen bir hastalık olduğunun ileri sürülmesinden sonra kanser hastalarındaki melatonin sekresyonunu belirlemek için bir çok klinik çalışma yapılmıştır. Bazı insan hücre türlerinde pineal bez ve melatoninin anti-tümör etkileri bildirilmiştir. Yakın zamanlı çalışmalarda bir serbest radikal temizleyicisi rolü olduğu da düşünülmektedir.
Ozon Ruhsal İyilik Hali Sağlar
Birçok fiziksel etkisinin yanı sıra ruhsal iyilik hali sağladığı da görülmüştür.
Bunun nedeni vücudun detoks mekanizmalarını harekete geçirmesi kadar, beyin kan dolaşımındaki oksijen düzeylerinin artmasıdır.
Beyin, ozon terapi ile endorfin (=mutluluk hormonu) ve melatonin (=gençlik hormonu) üretmeye başlar. Bu hormonlar antioksidan etkilere sahiptir.
Ozon Tedavisi Beyin Kan Dolaşımını İyileştirir
Bilindiği gibi egzersizin en büyük yararı kasların gelişmesini sağlamaktan ziyade kanın oksijenlenmesini artırmaktır (eğer egzersizi doğru yapıyorsak bu sırada akciğer kapasitemizi daha iyi kullanarak daha derin soluk alır, böylelikle bol oksijen almış oluruz).
Bu nedenle, uzmanlar tarafından özellikle açık havada egzersiz, aerobik egzersiz, veya yüksek konsantrasyonda oksijen soluyarak egzersiz önerilmektedir.
Zira egzersiz sırasında derin ve güçlü soluma gerçekleşir, böylece kan oksijen düzeyleri yükselir. Bu ise bütün dokulardan önce beyin dokusunda etkisini gösterir, zira kanımızdaki oksijenin en büyük tüketicisi beyindir.
Örneğin kendimizi daha iyi ve zinde hissederiz çünkü egzersizle beraber beyin endorfin (mutluluk hormonu) salgılar.
Ozon Tedavisi Hücrelere Detoks Yaptırır
Ağır metaller tüm vücut hücrelerinde birikebildiği gibi, beyin hücrelerinde de birikirler. Bu durum, genetik yatkınlık varlığında kişide çeşitli hastalıkların gelişmesine yol açabilir. Örneğin Alzheimer hastalığının beyin hücrelerinde aluminyum birikmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Ağır metal birikimi sinir hücrelerinin çalışmasını bozarak sinirsel iletiyi yavaşlatırlar. Ozon, hücrelerde biriken ağır metallerin atılmasını sağlayarak hücreleri birikmiş toksinlerin ağır yükünden kurtarmaktadır.
Ozon tedavisi Kanserden Korur
Bunlardan en önemlisi ozon terapi sonrasında salgılanan melatonin miktarlarındaki artıştır. Melatoninin kanserden koruyucu anti-tümör etkileri, depresyonu önleyici ve sinir hücrelerini geliştirici etkileri gösterilmiştir.
Meme kanserinin 1978’de melatonin eksikliğinde gelişen bir hastalık olduğunun ileri sürülmesinden sonra kanser hastalarındaki melatonin sekresyonunu belirlemek için bir çok klinik çalışma yapılmıştır.
Bazı insan hücre türlerinde pineal bez ve melatoninin anti-tümör etkileri bildirilmiştir. Yakın zamanlı çalışmalarda bir serbest radikal temizleyicisi rolü olduğu da düşünülmektedir .
Beyin Dolaşımının İyileşmesi Ne Gibi Etkiler Sağlar?
Bilindiği gibi egzersizin en büyük yararı kasların gelişmesini sağlamaktan ziyade kanın oksijenlenmesini artırmaktır (eğer egzersizi doğru yapıyorsak bu sırada akciğer kapasitemizi daha iyi kullanarak daha derin soluk alır, böylelikle bol oksijen almış oluruz). Bu nedenle, batıda uzmanlar tarafından özellikle açık havada egzersiz, aerobik egzersiz, veya yüksek konsantrasyonda oksijen soluyarak egzersiz önerilmektedir. Zira egzersiz sırasında derin ve güçlü soluma gerçekleşir, böylece kan oksijen düzeyleri yükselir. Bu ise bütün dokulardan önce beyin dokusunda etkisini gösterir, zira kanımızdaki oksijenin en büyük tüketicisi beyindir. Örneğin kendimizi daha iyi ve zinde hissederiz çünkü egzersizle beraber beyin endorfin (mutluluk hormonu) salgılar.
BDNF (Brain Derived Neurotrophic Factor) beyin tarafından üretilen bir sinir hücresi geliştirici hormondur ve etkisini sinir hücreleri üzerinde göstererek bu hücrelerin gelişmesine, hayatta kalmasına yardımcı olur. BDNF’nin oluşturduğu mesaj seviyeleri egzersiz yapan sıçanlarda (A), hareketsiz sıçanlardakine (B) nazaran daha yüksek bulunmuştur.
Egzersiz beyni daha fazla BDNF üretmek üzere uyararak beyin-sinir hücrelerini daha sağlıklı kılıyor gibi görünmektedir. Şekildeki sarı ve kırmızı alanlar en yüksek BDNF düzeylerini gösterirken mavi ve yeşil alanlar en düşük düzeyleri göstermektedir. Bu sonuçlar dolaşımdaki artmış oksijenin beyin üzerine etkilerini göstermek bakımından değerlidir. Ozon Terapisi kan oksijen taşıma kapasitesini artırarak beyin oksijenlenmesini de arttırır.
Detoksun Önemi İlerleyen yaşla birlikte hücreler toksinlerle dolmaktadır. Toksinlerin biriktiği bir hücre hem yaşamsal fonksiyonlarını, hem organizmadaki görevlerini yerine getirmekte zorlanır. Zamanla vücutta kanser, organ iflası ve benzeri süreçler gelişir. Modern insanın tükettiği yiyeceklerde 3000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Organizmamız işleyişinde herhangi bir fonksiyonu olmayan olan bu yabancı maddeleri vücuttan atmak için gerekli mekanizmalara da sahip değildir.
Dolayısıyla bu kimyasal maddeler hücrelerde birikirler. Yaşadığımız ortamdaki çevre kirliliği de zamanla vücudumuzun toksinlerle dolmasına yol açmaktadır. Vücudumuzda depolanan toksinler ve kimyasallar, ilaç artıkları, gıda koruyucuları zamanla dokuları tahrip ederler. Bu durum hem bir çok hastalığın hem de erken yaşlanmanın sebebidir.
Ozon hücrede antioksidan faaliyetler uyararak, hücrenin birikmiş toksinlerini atmasına yol açar, vücudun toksinlerden temizlenmesini sağlar. Ozon karaciğeri aktive ederek, böbreklerin ve derinin toksin atma işlevini güçlendirerek vücudun temizlenmesine yardımcı olur. Böylelikle kurşun, kadmiyum, cıva gibi ağır metallerin, kimyasal maddelerin ve asidik maddelerin vücudumuzdan atılması hızlanır.
Ozon tedavisi, yaşlılıkta pek çok nedenden ötürü gerekli olabilir:
• Zihinsel konsantrasyonu arttırmakta,
• Unutkanlıkta,
• Genel fiziksel ve mental düşkünlükte,
• Yürüme güçlüğünde ve denge problemlerinde,
• Baş dönmesi veya vertigoda,
• Yaşlı hastalarda iyilik hali ve yaşam kalitesini arttırmada başarıyla uygulanabilir.