Akupunktur Noktaları Gerçekten Var
BT Taramaları, Akupunktur Noktalarının Anatomik Yapılarını Ortaya Çıkarıyor
Bu yeni bulgu, akupunktur noktalarının fiziksel varlığını göstermekte. BT (bilgisayarlı tomografi) taraması, X-ışınlarının kesitsel görüntüler oluşturmak için kullanılmasıyla oluşur. Elektron Spektroskopisi ve İlgili Olgular Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar hem biyoaktif olmayan noktalarda hem de biyoaktif olan akupunktur noktalarında senkrotron radyasyonu ile faz kontrastlı BT görüntüleme kullandılar. BT taramaları, biyoaktif olmayan bölgelerin ve akupunktur noktalarının anatomik yapıları arasında net ayrımlar ortaya çıkardı.
Akupunktur noktalarındaki vücut dokuları daha yüksek bir mikro damar yoğunluğuna sahiptir ve büyük miktarda birbirine geçmiş mikrovasküler (damarsal) yapılar içerir. Çalışmada, biyoaktif olmayan bölgeler bu özellikleri göstermemiştir.
Araştırmacılar, bu çalışmada kullanılan son teknoloji BT görüntüleme tekniklerinin, artefakt olmadan geniş bir görüş alanının gelişmiş üç boyutlu görüntülemesine izin verdiğini belirtiyorlar. Bu, yumuşak dokunun görüntülenmesini büyük ölçüde iyileştiren ve araştırmacıların bu önemli keşfi yapmasına olanak tanıyan bir teknolojidir.
Çalışmalarda bacakta yer alan ST37 (Shangjuxu) ve ST36 (Zusanli) akupunktur noktalarının, çevreleyen alanlardan çok farklı yapısal farklılıklara sahip olduğu gösterildi Liu 2014, Liu 2015. Akupunktur noktalarında, kalın kan damarlarının çevresinde çatallı mikrovasküler yoğunluk alanları açıkça görülebilir durumdaydı ancak akupunktur noktası olmayan alanlarda birkaç kalın kan damarı görüldü ve hiçbiri ince, yüksek yoğunluklu mikrovasküler yapılar göstermiyordu.
Akupunktur noktaları, birkaç mikrometre daha büyük kan damarlarına ve 15-50 mikrometre boyutunda damarların yüksek yoğunluklu vaskülarizasyon yataklarına sahip ince yapılar içeriyordu. Bu yapıya akupunktur noktası olmayan alanlarda rastlanmamıştır.
Araştırmacılar, bir akupunktur noktasının boyutunun “mikrovasküler kümelenmelerin çapıyla tahmin edilebileceğini” belirtiyorlar. Ayrıca, diğer araştırmaların MR (manyetik rezonans) görüntüleme, kızılötesi görüntüleme, LCD termal görüntüleme, ultrason ve diğer BT görüntüleme yöntemlerini kullanarak akupunktur noktaları ve akupunktur meridyenlerinin benzersiz yapılarını bulduğunu da belirttiler.
Araştırmacılar, bu teknolojik yaklaşımları kullanan birçok çalışmanın akupunktur noktalarının var olduğunu zaten gösterdiğini bildirdiler. “Senkrotron radyasyonunun (yüklü parçacıkların ışık hızına yakın bir hızla kavisli hareketi sırasında, yolun teğetsel yönünde yayılan elektromanyetik bir ışıma) yüksek parlaklığı, geniş spektrumu, yüksek kolimasyonu, polarizasyonu ve darbeli yapısının” keşiflerini kolaylaştırdığını belirtiyorlar. “Sonuçlarımız akupunktur noktalarının varlığını bir kez daha gösterdi ve ayrıca akupunktur noktalarının memelilerde özel noktalar olduğunu gösterdi” Chenglin 2014.
Bir başka çalışmada, araştırmacılar, bileğin iç yüzünde farklı konumlardaki parsiyel oksijen basıncı değişimlerini tespit etmek için bir amperometrik oksijen mikrosensörü kullandılar.
Araştırmacılar, akupunktur noktalarında oksijen miktarının çevre dokudan önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterdiler. Bu bioaktif noktalardaki hücrelerin daha yüksek metabolizmaya sahip olduğu gerçeğini açıklamaktadır. Yukarıda, parsiyel oksijen basıncındaki artışı ölçen çalışmadan iki ayrı kişinin el bileği görüntüleri yer almaktadır.
Görüntüler el bileğinde yer alan Akciğer, Perikard ve Kalp enerji kanallarını ve bunlarla ilişkili biyoaktif noktaları haritalamaktadır. Görüntülerde, akupunktur noktaları açıkça çevre dokudan daha yüksek oksijen seviyeleri göstermektedir Hong 2012.
Bu ölçümler iğnelenmiş noktalarda değil, akupunktur noktalarının doğal dinlenme durumlarında yapılmıştır. Eşsiz bulgular sunan bu çalışmada akupunktur noktalarının gerçekten biyoaktif noktalar olduğu, bu mikro-bölgelerdeki hücrelerin metabolizmalarının çevre hücrelere nazaran muhtemelen daha yüksek olması yüzünden özel oksijen karakteristikleri sergilediği gösterilmiştir.
Yeni teknikler sayesinde enerji kanalları ve üzerlerindeki biyoaktif noktalar (akupunktur noktaları), tekrarlanan deneylerde bilimsel olarak ölçülebilir olgular haline gelmiştir.
Daha fazla içerik ve bilgi için -> https://drnilgunerozturk.com‘u ziyaret edin!
Dr. Nilgün Eröztürk