Obezite Tedavisinde Ozon Terapisi

Ozon terapisi obezite tedavisinde kullanılabilecek bir yöntemdir. Bu terapi, damardan yapılan uygulamalarla metabolizmayı %40 oranında hızlandırabilir ve bu sırada yağ yakımını artırabilir.

Deri yoluyla ozon alınan ozon sauna uygulamaları da kilo vermekte etkili bir yöntemdir. 30 dakikalık bir ozon sauna uygulaması yaklaşık 600 kalori yakmanıza yardımcı olabilir. Ama ozonun faydaları bununla sınırlı değildir. Ozon derinin gözeneklerinden içeri girer ve deri altı yağ hücrelerinin metabolizmasını artırır.

Ayrıca, selülit tedavisinde uygulanan topikal ozon tedavisi (ozon mezoterapi), cilt altında biriken yağ asitleriyle etkileşerek yağ zincirlerini kırar ve vücuttan atılmasını sağlar.

Tedavinin dolaşımı iyileştirici etkileri, selülitin önemli bir nedeni olan oksijen eksikliğini giderir ve kan akışını artırarak yağ metabolizmasını normale döndürür.

Selülit problemi olan hastalarda haftada 2 kez uygulanan toplam 10 seanslık ozon terapi sonrasında ciltte belirgin bir sıkılaşma gözlemlenmiştir.

Ozon terapisi, stres, yorgunluk ve zihinsel yorgunluk da dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına yönelik tamamlayıcı bir yaklaşım olarak kendine bir yer edinmiştir. Bu sorunların çözümünde popülerlik kazanmış olsa da, kilo verme çözümleri arayan kişiler tarafından da benimsenmiştir.

Ancak ozon tedavisinin kilo vermede tek başına bir çare olmadığını vurgulamak çok önemlidir. Daha ziyade kapsamlı bir kilo verme stratejisinde tamamlayıcı bir bileşen olarak çalışır.

Ozon tedavisi yoluyla etkili kilo vermenin anahtarı, onun sinerjik doğasını anlamakta yatmaktadır. Ozon tedavisi, kalori kontrolü ve düzenli fiziksel aktivite ile eşleştirildiğinde en etkili yöntemdir. Ozon tedavisiyle elde edilebilecek olağanüstü sonuçlar, iyi yapılandırılmış bir kilo verme rejimini geliştirme yeteneğinden kaynaklanmaktadır.

Aşırı kilo durumunda kişi, kilo alımına katkıda bulunan metabolik ve hormonal bozukluklar gibi altta yatan tıbbi durumlarla da boğuşuyor olabilir. Kilo verme çabalarını engelleyebileceklerinden bu faktörlerin ortaya çıkarılması zorunludur.

Bu nedenle, zayıflamaya yönelik bu tür tıbbi durumların tanımlanmasını ve yönetimini kapsayan çok yönlü bir yaklaşım başarı için hayati öneme sahiptir. Yöntemli ve sistematik bir şekilde yaklaşıldığında istenmeyen kilolardan kurtulma yolculuğu daha ulaşılabilir hale gelir.

Ozonun Genel Etkileri Nelerdir?

Ozon tedavisi:

• İnsülin direncini iyileştirir
• Kan şekerini düzenler (insülin tedavisinde olan kişilerin insülin gereksinimi azalır)
• Hücrelerde mitokondri artışı sağlayarak enerji üretimini/kalori yakımını artırır
• Egzersiz performansını artırarak kas kütlesi artışına destek olur
• Kalp kası gibi yağ yakan dokularda yenilenme başlatır
• Kalbin kasılma gücünü iyileştirir, dolaşımı hızlandırır
• Morali yükseltir, hareketlilik ve açık havaya çıkma eğilimi artar

Obezite Neden Olur?

Obezite, bir kişinin vücut yağının normalden fazla bir miktarda biriktiği bir sağlık sorunudur. Obeziteyi etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır ve genellikle bu faktörlerin bir kombinasyonu sonucu ortaya çıkar. Obezitenin başlıca nedenleri:

1. Beslenme Alışkanlıkları: Düzensiz ve yüksek kalorili bir beslenme düzeni, obezitenin en yaygın nedenlerinden biridir. Fast food, işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler ve aşırı yağlı yiyeceklerin tüketimi obeziteye katkıda bulunabilir.
2. Fiziksel Aktivite Düzeyi: Düşük fiziksel aktivite seviyeleri, enerji harcamasını azaltabilir ve obezite riskini artırabilir. Hareketsiz bir yaşam tarzı kilo alımına neden olabilir.
3. Genetik Faktörler: Aile öyküsü ve genetik faktörler, bir kişinin obezite riskini etkileyebilir. Aile üyelerinde obezite öyküsü olan bireyler, genellikle obeziteye daha yatkın olabilirler.
4. Metabolik Faktörler: Metabolizma hızı ve hormonal dengesizlikler, kilo alımını etkileyebilir. Metabolizma yavaşladığında, vücut daha fazla kaloriyi depolama eğiliminde olabilir.
5. Psikolojik ve Duygusal Faktörler: Stres, depresyon, anksiyete ve diğer duygusal sorunlar, bazı insanların aşırı yeme eğilimlerini artırabilir ve obeziteye yol açabilir.
6. İlaç Kullanımı: Bazı ilaçlar, kilo alımını veya iştah artışını teşvik edebilir. Antidepresanlar, kortikosteroidler ve antipsikotik ilaçlar gibi ilaçlar bu kategoriye girer.
7. Çevresel Faktörler: Sosyal ve ekonomik faktörler de obeziteyi etkileyebilir. Yetersiz beslenme, düşük gelir seviyeleri, fiziksel aktivite eksikliği ve işlenmiş gıdaların erişilebilirliği gibi faktörler obeziteye yol açabilir.
8. İklim ve Mevsim Faktörleri: Bazı çalışmalar, soğuk iklimlerde veya kış aylarında daha fazla kilo alımının görüldüğünü göstermektedir, bu da fiziksel aktivitenin azalması ve beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle ilişkilendirilebilir.

Obezite, bu faktörlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Her bireyin obezite riski ve nedenleri farklı olabilir.

Ozon Tedavisi Nasıl Zayıflatır?

• Metabolizmayı Hızlandırır: Ozon tedavisi metabolizmayı hızlandırabilir ve vücudun kalori yakma konusunda daha verimli olmasını sağlayabilir.

Ozon hücrelerde mitokondri artışı sağlayarak metabolizmayı hızlandırır

Bu etki, ozonlanmış kanın infüzyonunu içeren major ozon tedavisi uygulandığında özellikle dikkat çekicidir.

Major Otohemoterapi metabolizmayı hızlandırır, kan şekeri seviyelerini düzenler ve vücut kas kütlesi artışını kolaylaştırır.

Ozon metabolizma artırıcı etkilerini hücrelerde detoks başlatıcı özellikleriyle de sağlar.

• Antienflamatuar etkilere sahiptir:
  • İnsülin direnci enflamatuar süreçler sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Ozonun antienflamatuar etkisi insülin direncini hızla hafifletir, tedavi devam ettikçe tamamen ortadan kaldırabilir
  • Selülit deri altı yağ dokusunun enflamasyonudur. Ozon ise çok güçlü bir antienflamatuar madde olduğundan selülite de etkilidir.

Kan yoluyla yapılan ozon tedavisi selüliti hızla giderir. Deri altı yağ dokusuna uygulanan topikal tedaviler (ozon mezoterapi) de antienflamatuar ve doğrudan yağ yakıcı etkiler gösterir.

• Ödemi Giderir: Gerek kan yoluyla yapılan tedaviler gerekse ozon sauna seansları aşırı sıvı tutulmasının (ödem) ortadan kaldırılmasına ve cildin gençleşmesine yardımcı olabilir.
• Hücrelere Toksin Attırır (detoks): Ozon sauna terapisi terlemeyi tetikleyerek ve gözenekleri genişleterek detoksifikasyona yardımcı olur.
• Karaciğer Yağlanmasını İyileştirir: Ozonterapi karaciğer yağlanmasını iyileştirdiği bilinen tek tıbbi tedavidir.
• Derialtı Yağları Yakar: Ozon lipolizi olarak da bilinen ozon enjeksiyonu, karın ve kalça gibi inatçı yağların biriktiği belirli bölgeleri hedef alır. Egzersiz ve uygun sıvı alımıyla birleştirildiğinde bu teknik, yağ yıkımını ve doku yenilenmesini artırır.

Ozon tedavisini aşağıdaki tedavi yolları ile birleştiren bütünsel bir yaklaşım, sürdürülebilir ve başarılı kilo kaybına ulaşmanın anahtarıdır:

• Diyet değişiklikleri
• Düzenli fiziksel aktivite
• Altta yatan sağlık koşullarının yönetimi
• Detoks

Herhangi bir kilo verme yolculuğuna çıkmadan önce bir doktora danışmaya öncelik vermek, güvenliği ve kişiselleştirilmiş rehberliği sağlamak için çok önemlidir.

Kliniğimizde kilo verme amaçlı ozon tedavisi isteyenlere ayrıca kişiye özel beslenme programları hazırlanmakta ve programın uygulanması sırasında planlı rehberlik yapılmaktadır.

Çocuk ve ergenler için de yakın izleme ile uygulanan beslenme programı hazırlamaktayız.

Zayıflama Amaçlı Diğer Tedavilerimiz:

• Akupunktur
• Detoks Programları
• Metabolik Detoks Beslenme Programı
• Frekans Tedavileri
• Hidrojen Terapi
• Fitoterapi
• NAET (alerji tedavisi)

Kısaca bahsetmek gerekirse;

Akupunktur

Akupunktur, eski bir Çin tıbbı uygulamasıdır ve binlerce yıldır çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Bu uygulama, vücudun belirli noktalarına ince iğnelerin yerleştirilmesi temeline dayanır. Akupunkturun temel prensibi, vücutta “qi” (yaşam enerjisi) adı verilen enerjinin akışını düzenlemek ve bu sayede sağlığı iyileştirmektir. Qi’nin enerji yolları olan meridyenler boyunca akması gerektiğine inanılır ve akupunktur, bu enerji akışını düzeltmek için kullanılır.

Akupunkturun Temel İlkeleri

1. Yaşam Enerjisi ve Enerji Kanalları: Akupunktur tedavisi, yaşam enerjisinin (Çi/Çiğ=Can) vücuttaki enerji kanalları boyunca kesintisiz akmasını sağlamayı amaçlar. Bu kanalların tıkanıklıklarının açılmış olması, enerjinin düzgün bir şekilde akması ve sağlığın korunmasında kritik öneme sahiptir.
2. Yin ve Yang İlkesi: Tibet tıbbında, her şeyin yin ve yang olmak üzere iki zıt ve tamamlayıcı özelliğe sahip olduğuna inanılır. Akupunktur, bu iki gücün denge içinde olmasını sağlamaya çalışır.
3. Beş Element Teorisi: Bu teoriye göre, her bir organ belli bir element (ahşap, ateş, toprak, metal, su) enerjisi ile ilişkilidir ve bu elementlerin birbirine eşit ağırlıkta olması sağlığı etkiler.

Akupunktur Nasıl Uygulanır?

Akupunktur seansında, akupunktur uzmanı bir doktor, vücudun çeşitli noktalarına ince iğneler yerleştirir. Bu noktalar, genellikle enerji kanallarında veya ağrıyan bölgelerde bulunur. İğnelerin yerleştirilmesi genellikle acısızdır ve kişiyi rahatlatıcı bir etki yaratabilir.

Akupunkturun Yararları

Akupunktur, aşağıdaki gibi çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde yardımcı olabilir:

• Ağrı Yönetimi: Sırt ağrısı, boyun ağrısı, artrit ve migren gibi kronik ağrı durumlarında etkilidir.
• Stres ve Anksiyete: Akupunktur, stres ve anksiyete (sıkıntı/iç sıkıntısı) yönetiminde rahatlama sağlayabilir.
• Uyku Bozuklukları: Uykusuzluk gibi sorunlarda yardımcı olabilir.
• Sindirim Sorunları: Mide bulantısı, sindirim bozuklukları ve bağırsak sorunları üzerinde olumlu etkileri olabilir.

Akupunkturun Yan Etkileri ve Riskleri

Akupunktur, genellikle güvenli kabul edilir, ancak bazı yan etkiler ve riskler içerebilir:

• İğnelerin yerleştirildiği yerlerde hafif ağrı, morarma veya kanama olabilir.
• Steril olmayan iğne kullanımı enfeksiyon riskini artırabilir.
• Belirli tıbbi koşulları olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

Detoks (Arınma) Programları

Detoks programları, vücudu toksinlerden arındırmak ve genel olarak sağlığı iyileştirmek veya kilo vermek amacıyla uygulanan beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini içeren bir dizi tedavi veya rejimi ifade eder.

Sağlıklı bir Detoks programının bazı özellikleri şunlardır:

1. Oruç: Bir detoks programı, birkaç saatlik öğün araları sırasında hiçbir şey yememeyi içerir. Bu oruç kapsamında belli yiyecekleri sınırlamak da gerekebilir.
2. Yeterince su içme: Detoks programı ilk planda karaciğer, böbrekler ve bağırsakları temizlemeyi amaçlar. Bunun için pek çok yöntem kullanılmakla beraber ilk adım yeterince su içmektir.
3. Toksinlerden Kaçınma: Bir detoks programı, işlenmiş gıdalar, şeker, alkol, kafein gibi potansiyel olarak zararlı maddeleri sınırlamayı vurgular.

Metabolik Detoks Beslenme Programı

Frekans Tedavileri (Biorezonans)

Frekans terapisi, kişinin enerji alanları ve elektromanyetik titreşimler üzerinde çalışan bir yeniçağ tıbbi tedavi yöntemidir. Bu tedaviye göre, sağlık sorunları, vücudun enerji dengesindeki bozuklukların yol açtığı elektromanyetik frekansta bozulmalar nedeniyle ortaya çıkar.

Frekans terapisi, bu enerji dengesini düzelterek hastalıkları tedavi etmeyi amaçlar. Bu tedaviye biorezonans adının verilmesi belli bir frekans cihazını üreticisinin bu tanımı kullanması sonucu olmuştur.

Tedavilerde kullanılan frekanslar kişiye özeldir ve akupunktur noktalarına uygulanabilir, veya vücutta belli bölgelere temas eden elektrodlarla uygulanabilir. Tedavi süresi 30-60 dakika arasında değişir.

Hidrojen Terapi

Hidrojen terapi, son yıllarda gerek batı gerekse uzakdoğu ülkelerinde giderek yaygınlaşan bir tedavi uygulamasıdır. Bu terapi, moleküler hidrojenin (H2) terapötik özelliklerinden faydalanarak çeşitli sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olmayı amaçlar.

Moleküler hidrojen, en küçük ve en hafif gaz olması nedeniyle vücutta kolayca yayılır ve hücrelere girer. Hücresel seviyede etki göstermesi nedeniyle etkileri çok güçlüdür.

Hidrojen terapisinin tıbbi temelinde, hidrojenin antioksidan, anti-enflamatuar ve hücre koruyucu özelliklerinden yararlanma fikri yatar.

Hidrojen Terapisinin Temelleri

1. Moleküler Hidrojenin Özellikleri: Hidrojen, vücutta serbest radikallerle reaksiyona girerek zararlı oksidatif stresi azaltabilir. Ayrıca, anti-enflamatuar özelliklere sahip olduğu ve hücre sağlığını desteklediği bilinmektedir.
2. Uygulama Yöntemleri: Tıbbi hidrojen terapisi, hidrojen gazının solunması şeklinde uygulanır.
3. Güvenlik ve Yan Etkiler: Moleküler hidrojen terapisinin hiçbir yan etkisi görülmemiştir.

Hidrojen Terapisinin Potansiyel Faydaları

• Oksidatif Stresin Azaltılması: Hidrojen, serbest radikallerle etkileşerek bunları nötralize eder ve oksidatif stresi azaltabilir.
• Enflamasyonun Azaltılması: Anti-enflamatuar özellikleri sayesinde, çeşitli enflamatuar hastalıkların semptomlarını hafifletebilir (kanser ve enfeksiyon hastalıkları dahil bütün hastalıklar enflamasyonla seyreder).
• Metabolik Sağlık: Metabolizmayı destekleyerek diyabet ve obezite gibi durumların yönetimine yardımcı olabilir.
• Nörolojik Hastalıklar: Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini yavaşlatma potansiyeline sahiptir.
• Sporcu Sağlığı ve Performansı: Egzersiz sonrası toparlanmayı hızlandırabilir ve sporcu performansını artırabilir.

Hidrojen Terapisinin Klinik Araştırmaları ve Kanıtları

Hidrojen terapisi hakkında yapılan klinik araştırmalar, bu uygulamanın çeşitli sağlık sorunları üzerinde olumlu etkiler gösterebileceğini ortaya koymuştur. Geniş bilgi için Hidrojen Terapide Bilimsel Gelişmeler sayfamızı okuyabilirsiniz.

Fitoterapi

Fitoterapi bitkilerle yapılan tedavileri kapsar. Bu tedavilerde bitkiler çay halinde içilebilir, öğütülüp toz haline getirilmiş halde kapsüller içinde alınabilir, veya bitkilerin özütü çıkarılarak etken maddeler daha saf halde sıvı olarak veya toz olarak kapsül içinde alınabilir.

Bitkisel tedaviler çeşitli amaçlarla kullanılabilir:

1. Arınma
2. Bağışıklığın güçlendirilmesi
3. Enfeksiyonla mücadele
4. Parazitlerin vücuttan atılması
5. Onarım
6. Yenilenme
7. Canlandırma
8. Sağlığın korunması

Obezite tedavisinde bitkisel çözümler yukarıda sayılanların bazıları veya bütün amaçlar için kullanılabilir.