Virüsler ve Miyomlar

Miyomlar Viral Enflamasyon Zemininde Gelişiyor Olabilir Mi?

10 yılı aşkın zamandan beri gündemimize girmiş olan bir bilimsel gerçek var: MiYOMLARI VİRÜSLER BAŞLATIYOR OLABİLİR. Örneğin Polyomavirus ailesinden JC virüsünün miyom oluşumuna yol açtığı gösterilmiştir.

Pek çok insanın çocuklukta tanıştığı Polyomavirüsler, diğer bütün virüsler gibi ilk ateşli hastalıktan sonra bağışıklık sisteminin tepkisiz kalmasıyla vücutta sessiz bir şekilde yaşamaya devam ederler.

Bu virüsler, immün sistemi baskılanmış kişilerde hızla çoğalarak ciddi klinik hastalık oluştururlar.

Polyomavirüsler habis tümör oluşturma potansiyelleri ve bazı tümörlerle ilişkili bulunmaları nedeniyle insan sağlığı açısından önemli virüslerdir.

Latince’de polyomavirus, “çok sayıda tümör oluşturan virus”anlamına gelir. Poly-: çok, –oma: tümör demektir.

Polyomavirüsler her organda hastalık yapabilmekle beraber en çok şu hastalıklarda tespit edilmişlerdir:

  • Akciğer hastalıkları
  • Karaciğer hastalıkları
  • Bazı böbrek hastalıkları
  • Üreter darlıkları
  • Kanamalı sistitler
  • Retinitis (gözün sinir ağı tabakasının iltihabı)
  • Meningoensefalit (beyin zarının enfeksiyonu ile başlayıp beyne yayılan iltihapla devam eden beyin hastalığı) Pinto 2014

Merkel Hücreli Polyomavirus (MCPyV) de bunlardan biridir ve deride tümörler oluşturur.

İnsan polyomavirüsleri, keşfedildiklerinden bugüne çeşitli kanserlerle ilişkili bulunan, ancak varlığı her zaman kanıtlanamayan virüslerdendir.

Bu nedenle MCPyV’nin tanımlanması, polyomavirüslerin insan kanserleriyle ilişkili olduğu savını doğruladığı için büyük yankı yaratmıştır.

Virüslerin vücuda girdikten sonra ilk hastalık yaptıkları yer genelde vücuda ilk girdikleri yer olmaktadır

Örneğin, damlacık enfeksiyonu (bulaşması) yolu ile vücuda giren bir virüs burun, ağız veya nadiren de olsa göz yoluyla vücuda girer ve ilk hastalık belirtileri de bu organlarda kendisini gösterir.

Enfeksiyon daha sonra komşuluk yoluyla burundan sinüslere, kulağa veya boğazdan akciğerlere ilerleyebilir.

Cinsel yolla giren virüsler de sıklıkla idrar yolları, kadınlarda vajinit (vajina iltihabı) ve servisit (rahim ağzı iltihabı) erkeklerde prostat iltihabı yapar (prostatit).

Bağışıklık zayıf ise enfeksiyon bu organlarla sınırlı kalmayacaktır. Bu enfeksiyonlar ilerlediğinde kadınlarda rahim iltihabı, tüplerin iltihaplanması, hatta yumurtalık iltihapları ve apseleri görülebilir. Kadınlarda mesane ve üretra (mesanenin dışa açıldığı kanal) iltihaplanması da seyrek değildir (sistit).

Erkeklerde de enfeksiyon mesaneye yayılabilir, üreterlere hatta böbreklere ilerleyebilir.

Cinsel yolla giren virüsler eğer polyomavirüsler gibi tümör oluşturma özelliğine sahip iseler bu organlarda tümörler de oluşturabilirler.

Bu tümörler habis de olabilir.

Miyomların, virüslerin cinsel yolla bulaşmasına bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir.

Günümüzde viral enfeksiyonlar, başka bir deyişle viral bulaşma çok sık görülen bir durumdur. Bu nedenle cinsel yolla bulaşan hastalıklarda katbekat artışlar gözlenmektedir.

Aynı zamanda, kadınların gitgide daha zor gebe kalmaya başladığı gözlenmekte. Öyle ki, 30 yıl sonraki kuşakların artık tıbbi yardım almadan üreyemeyecekleri tahmin ediliyor.

Bugün nispeten az sayıda kadının başvurduğu, kısaca tüp bebek dediğimiz yardımcı üreme teknikleri yakın gelecekte çocuk sahibi olmak isteyen herkesin başvurduğu rutin işlemler haline gelecek.

  • Ozon tedavisi bağışıklığı güçlendirici etkileriyle bizi viral enfeksiyonlardan korur.
  • Ozon tedavisi bakteri ve mantar enfeksiyonlarından da korur, başlamış bir enfeksiyonu ise kronikleştiğinde dahi iyileştirebilir.
  • Ozon tedavisi bakterilerin antibiyotik direncini ortadan kaldırır.
  • Ozon tedavisi kadınlarda yapışıklıktan ötürü tıkanmış tüpleri açabilir.
  • Ozon tedavisi inatçı vajinitleri, sistitleri iyileştirebilir

Tüp bebek tedavisi düşünüyorsanız ozon tedavisi almadan başlamayınız; gerek kalmayabilir.

Daha fazla içerik ve bilgi için:

-> Ozonterapi ile Miyom Tedavisi

-> Kadın Hastalıklarında Ozon Terapi

-> Kısırlıkta Ozon Terapi

Ozon tedavisi erkek kısırlığında da etkilidir.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

× Size nasıl yardımcı olabiliriz?