Alerjiler ve Ozon Tedavisi
Başta hayvansal gıdalar olmak üzere besinler, kimyasallar, soluduğumuz havada bulunan çeşitli maddeler, vücudumuzda birikmiş ağır metaller ve ilaçlar vücudumuza giren parazitler bağışıklık sistemimizin tepkisine yol açabilir ve bizi hastalandırabilir.
Alerjik hastalıklar ozon tedavisinin en yüz güldürücü sonuçlarının alındığı hastalıklardandır.
İçindekiler
Alerji Nedir?
Alerji, çevremizde bulunan ve başkalarına zararsız olan bir maddeye bağışıklık sistemimizin verdiği tepkidir.
Reaksiyon başlatan maddelere alerjenler denir ve en çok hayvansal gıdalarda, buğdayda, toz akarlarında, böceklerde, ev hayvanlarında, kenelerde, küflerde, bazı ilaçlarda ve daha birçok maddelerde bulunurlar.
Belirtiler temas anında derhal ortaya çıkabileceği gibi temasla ilişkisi kurulamayacak kadar uzun zaman sonra da ortaya çıkabilirler.
Alerjiler toplumda giderek daha sık görülüyor. Araştırmalar 1997 yılından 2011 yılına gelene dek sadece 14 yılda, sadece gıda reaksiyonlarının ABD’de yüzde 50 arttığını gösteriyor.
Doğan çocukların önemli bir kısmı alerjik sorunlar yaşadığı gibi, yetişkinlerde de alerjik hastalıklar giderek daha sık görülmekte.
Alerjiler ölümcül olabilir, kronik hastalıklara yol açabilir, sakat bırakabilirler.

Alerjiler Neden Olur?
Alerjik hastalıklar esas olarak güçsüzleşmiş, dengesi bozulmuş bir bağışıklık sisteminden kaynaklanır. Bunun nedeni vücutta birikmiş toksinler olabilir, sindirim kanalında veya dokularda yaşayan parazitler olabilir, karaciğerde safra akışının bozulması olabilir veya vücutta devam eden viral enfeksiyonlar olabilir. Stres de alerjik reaksiyonlara sebep olabilir.
Alerji Belirtileri Nelerdir?
Alerji belirtileri bazen alerjen maddenin vücuda giriş yollarında ortaya çıkar. Örneğin küfleri genellikle solunum yoluyla alırız. Alerjik kişilerde burun ve sinüs mukozası derhal tepki verir; aksırık, burun akması, burun tıkanıklığı ve/veya geniz akıntısı gibi belirtiler meydana gelir.
Lateks alerjimiz varsa ve lateks ile temas etmişsek alerji belirtileri de temas dokularında gelişecektir. Kızarıklık, kaşıntı, acı-ağrı gibi..
Bazen alerji belirtileri alerjen maddenin hem vücuda giriş yerinde hem de vücutta bulunduğu yerde değil de, başka bir organda kendini gösterebilir. Örneğin süt alerjisi olan bir bebek süt ve sütlü ürünler tükettiğinde tepki olarak kusacaktır. Çünkü sağlıklı bir bağışıklık sistemi alerjen maddeyi vücuda almak istemez. İnek sütü ve yoğurt vb süt ürünleri ile ilk tanıştığında bebeklerin yaptığı da budur. Bu nedenle süt alerjisi yanlış olarak gıda entoleransı olarak adlandırılmıştır.
Belirtilere rağmen süt ve süt ürünleri yedirilmeye devam edilen bebeğin bağışıklık sistemi zamanla zayıflayacağından, artık böyle bir tepki vermez olur. Ama bu alerjinin geçtiği anlamına gelmez. Alerjik reaksiyon artık kusma şeklinde değildir, o yüzden de bağlantı kurmak zordur ama bebeğin cildinde kızarıklıklar, isilikler, sindirim sorunlarına bağlı gaz, bazen ishal, demir emilim bozukluğu gibi sorunlar baş gösterir. Bunlar da alerjik belirtilerdir.
Zamanla bu belirtilerin yerini kronik nezle, orta kulakta seröz otit, östaki disfonksiyonu, buna bağlı sıvı birikmesi, kulak zarında çökme, seröz otit zemininde gelişen bakteri enfeksiyonu nedeniyle otitis media (orta kulak enfeksiyonu), tedavi gecikirse kalıcı kulak hasarları ve hatta sağırlık gelişebilir. Bunlar hep alerjik süreçlere bağlı olarak gelişen hastalıklardır.
İleri yaşlardaki eklem romatizmaları hatta romatoid artrit de çoğunlukla süt alerjisi ile ilişkilidir. Bu hastalıkta vücuda yayılan süt proteinlerine karşı bağışıklık sisteminin verdiği sağlıklı tepki otoimmün hastalık olarak tanımlanmaktadır.
Ciltte alerjik belirtiler, alerjen madde ile cilt yoluyla temas sonucunda gelişebileceği gibi, vücuda sindirim yoluyla girmiş maddelere karşı da gelişebilir.
Hem vücudumuzun içinde yol alan ağız-mide-barsak kanalını, hem de vücudumuzun dışını döşeyen epitel tabaka; hem içeride hem dışarıda vücudumuzu ‘dışarı’ya karşı koruyan bir bariyerdir. Dolayısıyla, bu bariyeri sindirim kanalında tehdit eden bir alerjene karşı deride de reaksiyon gelişebilir, böylece ciltte alerji belirtileri meydana gelir.
Mevsimsel Alerjiler Nelerdir?
Mevsimsel alerjik reaksiyonlar en çok polenlere karşı gelişir. Polenler kavak vb ağaçların poleni olabileceği gibi, ot ve çimen polenleri de olabilir. Bu yüzden ilkbaharda alerjik şikayetler artar, alerji ilaçları en çok bu mevsimde kullanılır.
Sonbahardan kış başına dek çeşitli otların polenleri ve artan nem ile çoğalan küfler bu mevsimde ortaya çıkan mevsimsel alerjilere yol açar.
Kış mevsiminde de en çok küf alerjileri ve köpek epiteli/kepeği alerjileri görülür.
Güneş alerjisi de, güneşli bahar ve yaz günlerinde görüldüğü için mevsimsel alerjilerden sayılabilir.
Aslında alerjik reaksiyonun sebebi güneş değildir, derimiz vücudun başka bir yerindeki epitel bütünlüğüne saldırı nedeniyle hassaslaşmıştır.
Asıl sebep parazitler olabilir, hayvansal gıdalar olabilir, veya ağır metaller ve çeşitli toksin birikimi olabilir. Örneğin terleme sırasında ciltten buharlaşan nem beraberinde toksinleri de taşıyacağından, duyarlılaşmış ciltte reaksiyona sebep olmaktadır.
Atopi, Atopik Nedir?
Atopi, alerjik tepki geliştirmeye yatkınlık demektir. Çeşitli alerjik rahatsızlıklara yakalanma eğilimini tarif eder. Böyle kişilere Atopik denir.
Atopik bir insan bir alerjenle karşılaştığında bir dizi bağışıklık yanıtı gelişir, bu da dokularda alerjik enflamasyon süreçlerine yol açar. Alerjik enflamasyon çeşitli organlarda değişik belirtilere yol açabilir:
- Burun: Alerjik rinit
- Gözler: Alerjik konjoktivit
- Kulak: Östaki kanalının tıkanması (Östaki Disfonksiyonu) ve orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarı çökmesi, kronik kulak kaşıntısı, ileri yaşlarda dış kulak yolu daralması
- Akciğerler: Kronik astım
- Cilt: Ekzema, ürtiker
Erken Tip Alerji Nedir?
Erken tipte reaksiyon, temas halinde derhal veya ilk 2 saatin içinde belirir. Örneğin ödem, cildin kızarması gibi. Belirtiler histamin salınımı üzerinden gelişir.
Geç Tip Alerji Nedir?
Alerjik reaksiyon etken madde ile temas halinde başlasa bile belirtilerin ortaya çıkışı zaman ister. Süre 2 haftayı bulabilir. Bazen belirtilerin gözardı edilmesi yüzünden daha da uzun zaman alabilir.
Alerjik tepkiler enflamatuar sitokin salınımları üzerinden seyreder. Alerjilerin tümünde bağışıklık sistemi alerjen maddeye karşı özgün antikorlar geliştirmiştir (spesifik immünglobulinler).
Bunlar çoğunlukla IgG veya IgE antikorlarıdır. Plazma hücreleri tarafından sentezlenirler.
IgE Nedir?
IgE antikorları vücudumuza giren parazitlere karşı bağışıklık sisteminin en önemli silahıdırlar. Aslında tüm yabancı proteinlere ve vücuda giren yabancı maddelere tepki olarak üretilirler.
Alerjik astım, çoğu sinüzit, alerjik rinit, gıda alerjileri, atopik dermatit ve kronik ürtiker IgE antikorlarının en çok rol oynadıkları alerjik hastalıklardır.
IgE antikorları aynı zamanda arı vb böcek sokması ve ilaç alerjisi gibi durumlarda ortaya çıkan anaflaktik reaksiyonlardan da sorumludur.
IgG Nedir?
IgG antikorları B-lenfositlerin plazma hücresi denen grubu tarafından sentezlenir, kanda ve dokularda, hücreler arasındaki sıvıda bulunur.
IgG, vücut dokularında yabancı maddelerin yerleşmesini engelleyen ana antikor türüdür. Plazma hücreleri vücudun temas ettiği her türlü yabancı protein için spesifik bir IgG üretir.
IgG antikorları virüsler, bakteriler ve mantarlar gibi birçok patojen türü ile savaşarak vücudu enfeksiyondan korur.
IgG antikorları ayrıca tip II ve tip III aşırı duyarlılık reaksiyonları ile ilişkilidir.
Gıda Entoleransı Nedir?
Aşırı duyarlılık (aynı zamanda entolerans olarak da adlandırılır), alerjiler ve otoimmünite dahil olmak üzere normal bağışıklık sistemi tarafından yaratılan istenmeyen reaksiyonları ifade eder.
Gıda entoleransı günümüzde geniş bir spektrumda çeşitli hastalıklardan sorumlu bulunmaktadır. Örneğin DEHB
Araştırma sonuçlarına göre, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan kişilerde alerji, astım, ekzema gibi aşırı duyarlılık reaksiyonları DEHB olmayanlara göre daha fazladır.
Geniş bilgi için >> Gıda Alerjileri
Alerjik Kişilerin Göz Çevresi Neden Koyu Renkli Olur?
Alerjiler gözde genelde göz sulanması ve yanma/batma belirtilerine neden olur.
Ancak gözlerin etrafında koyu renkli halkalar oluşması, hatta bazen göz altlarının ödemli de olması, yine bir alerji belirtisidir.

Periorbital hiperpigmentasyon denilen bu durum göz çevresindeki deride pigment artışını ifade eder ama aslında nazal alerjiler ve göz çukuruna komşu kemik boşluklardaki alerjik belirtilerin göz çevresi derisindeki bir yansımasıdır.
Alerjik reaksiyonlar, paranazal sinüsler de dahil olmak üzere burun kanallarında ve çevresindeki sinüslerde şişlik ve iltihaplanmaya yol açabilir. Bu şişlik, göz altındaki damarların kan akışını yavaşlatarak kanın göz altlarında birikmesine ve bu bölgelerde daha koyu bir görünüm oluşmasına neden olabilir.
Nezle ve sinüzitin yol açtığı bu tıkanıklık; nefes alma, yutma ve konuşma ile ilgili kasların işlevini de etkileyebilir. Yüz, dil ve boğaz kasları; soluma, konuşma ve yutma sırasında burun kanalları ve sinüslerle koordineli çalışır ve bu karmaşık sistemdeki herhangi bir aksaklık, bu bölgede fonksiyonel bozukluklara yol açabilir.
Göz çevresindeki deride alerjik renk koyulaşmaları, altta yatan burun ve sinüs tıkanıklığının bir göstergesi olabildiği gibi yanlış nefes alma düzenlerine, yanlış dil pozisyonuna ve yutma güçlüklerine neden olabilir. Bu sorunlar, tedavi edilmezse konuşma sorunları, ortodontik nüks ve hatta uykuda solunum bozukluğu gibi daha ileri komplikasyonlara yol açabilir.
Kliniğimizde Alerji Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kliniğimizde alerji tedavilerinde birkaç yöntem uygulanmaktadır:
1. NAET yöntemi: Bu yöntem ile alerjileri bir daha geri gelmemek üzere iyileştirmek mümkündür.
2. Ozon tedavisi: Bağışıklık güçlendirici bir tedavi olan ozon terapi ile aslında birer bağışıklık reaksiyonu olan alerjik yanıtlarınız çok hafifler veya uzun bir süre tamamen ortadan kalkabilir.
3. Detoks: Kliniğimizde uygulanan metabolik detoks programları alerjilere sebep olan toksinlerinizden kurtulmanız için çok yönlü tedavilerin kombinasyonundan oluşmuştur.
Alerjik hastalıkların tedavisinde ayrıca beslenme yönetimi, akupunktur ve karaciğer destek tedavilerinin de önemi vardır.
Alerji Türleri Nelerdir, Tedavileri Nasıl Olur?
Türler | Belirtiler | Tedaviler/Önlemler |
|---|---|---|
Gıda alerjisi | Kusma, mide/karın ağrısı, cilt döküntüleri | NAET tedavisine başlayın veya alerjik gıdalardan tamamen uzak durun |
Deri alerjisi | Kızarıklık, kabarıklık, kaşıntılı su toplamaları | NAET, Ozon tedavisi, Hidrojen tedavisi, Detoks |
Toz alerjisi | Aksırık, öksürük, göz sulanması | NAET veya Ozon tedavisi, Hidrojen tedavisi |
Böcek alerjisi | Ağrı, kızarıklık, döküntüler | Böceklerden uzak durun veya NAET tedavisine başlayın |
İlaç alerjisi | Kızarma, kaşıntı, nefes darlığı | Size dokunan ilaçları kullanmayın. Acil durumlarda antihistaminik ve kortizon ile tedavi için bir hastaneye başvurun. |
Alerjik rinit | Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, aksırık | NAET tedavisine veya Ozon tedavisine başlayın. O zamana değin polen mevsiminde evden çıkmayın. |

Ozon Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ozon tedavisi vücuda ozon gazı vererek yapılır. Bu tedavi sırasında ozon, oksijen gazı içinde çok düşük konsantrasyonlarda uygulanmaktadır. Ancak etkisi çok güçlüdür.
Ozon bazı durumlarda kana verilirken bazı durumlarda bağırsağa, bazen mesaneye, duruma göre bazen vajinaya uygulanır. Gerektiğinde iltihaplı eklemlere, sinir köklerine, ve diğer iltihaplı dokulara da injeksiyonla verilebilir.
Ozon alerjik hastalıklarda bağışıklık sistemini dengelemek için çoğunlukla kan yoluyla uygulanır. Çocuklarda barsak yoluyla uygulanır. Ozonun çok az miktarda verilmesi dahi büyük iyileşme başlatabilmektedir.
Ozon deri hastalıklarında haricen deriye de uygulanır. Üst solunum yolları hastalıklarında kulaktan veya burundan uygulanır.
KOAH ve alerjik astım tedavisinde ozonterapi kan yoluyla uygulanır.
Ozon Tedavisinin Alerji Hastalıklarındaki Önemi Nedir?
Bilindiği gibi alerjiler aslında bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılık reaksiyonudur ve bağışıklık sisteminin hasta olduğu anlamına gelir.
Ozon tedavisi bağışıklık sistemini iyileştirir, güçlendirir. Ozonun neredeyse bütün etkileri bağışıklık sistemini güçlendirici etkiler temelinde gelişmektedir.
Ozon tedavisi tüm alerjik hastalıklarda, alerjik hastalık tedavilerini iyi bilen bir hekimin doğru yaklaşımlarıyla, mükemmel bir iyileşme için çok yardımcı olabilir.
Zira ozon tedavisi bağışıklığı modüle ederek aşırı tepkileri denetim altına alabilir, antikor üreten hücrelerin aşırı çoğalmasını veya aşırı artmış faaliyetlerini önleyebilir.
Ozonterapi aynı zamanda güçlü antienflamatuar etkilere sahiptir. Bu etkisi alerjik hastalıklardaki kaşıntı, kızarıklık, ödem, artmış salgılar, ağrı ve benzeri rahatsız edici belirtilerin tümünü önleyebilir.
Alerjiden Kaçınmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Alerjilerinizi biliyorsanız onlardan uzak durmanız hastalanmamanızı sağlamaya yetecektir.
Bu yüzden ilk adım size neyin iyi gelmediğini bilmektir.
Bunu anlamak üzere, günlük yaşantınızda, yediğiniz-içtiğiniz, dokunduğunuz, kokladığınız, kullandığınız her şeye dikkat göstermeli, bunlardan birinin alerjinizi tetikliyor olabileceğini düşünerek küçük testler yapmalısınız. Örneğin şüphelendiğiniz bir gıdadan birkaç gün uzak durup belirtilerinizi yoklamak ve sonra tekrar tüketmeye başladığınızda yine belirtilerinizi gözden geçirmek gibi.
İkinci adım ise bağışıklığınızı güçlü tutmaktır. Sık hastalanıyorsanız, alerjileriniz çok ise, bağışıklığınızı bir an önce güçlendirmeniz gerekiyor demektir.
En çok Alerji Yapan Etkenler Nelerdir?
İnsan derisinde yaşayan mite denilen akarlar, ev tozunun içinde bulunan akarlar, kedi ve köpeklerin derisinde yaşayan dış parazitler, insana bulaşan barsak parazitleri, solunum veya gıda yoluyla alınan küf ve mantarlar, mayalar, insanda alerji yapan mikroorganizmalardır.
Geniş bilgi için >> Besin Duyarlılıkları
Alerji Yapan Kimyasallar Nelerdir?
Naftalin, deterjanlar, çamaşır suyu ve çeşitli temizlik kimyasalları, ilaçlar, matbaa mürekkebi, deri tabaklama maddeleri, deri ve kumaş boyaları, mobilya cilası, ahşap koruyucu maddeler, badana-boyalar vb temas süresine bağlı olarak sıklıkla alerji yaparlar.

Metal Alerjileri Nelerdir?
En çok görülen alerjilerden biri de metal vb elementlere karşı gelişen alerjilerdir. Bunların önemli bir kısmı normalde vücutta hiç olmaması gereken ama bir şekilde vücutta birikmiş maddelerdir. Örneğin cıva, kadmiyum, nikel gibi.
Tedaviler
Fonksiyonel Tıp ilkelerine göre çalışan kliniğimizde alerjik hastalıklarda çok yönlü yaklaşımlar uygulanmaktadır:
NAET
NAET yöntemi ile alerjileri tamamen gidermek mümkündür. Yöntemde hiçbir ilaç kullanılmaz. Alerjilere yol açan spesifik antikorların kan testleri ile tespitini takiben tedavilere başlanır, yine aynı yöntemle alerjinin ortadan kalktığı tespit edilerek son verilir. Temel tedaviler yapıldıktan sonra kalan her bir alerjen için genellikle tek bir seans yeterli olur.
Ozon Tedavisi
Bağışıklığı güçlendiren ozon tedavisi iyileşmek için alerjik hastalıkların çoğunda tek başına yeterli olabilir.
Ozon tedavisi aynı zamanda hücrelerin detoks mekanizmalarını da harekete geçirdiğinden ağır metal birikimi gibi toksin yükü ile ilişkili alerjik hastalıklarda özellikle etkilidir.
Hidrojen Tedavisi
Antioksidan ve antienflamatuar etkilere sahip Hidrojen molekülü de tıpkı Ozon gibi bağışıklığı güçlendirir ve vücudun detoks mekanizmalarını harekete geçirir. Hidrojen soluma yoluyla alındığından, özellikle Astım ve diğer alerjik akciğer hastalıklarının tedavisinde önem taşır.
Detoks Tedavileri
Çoğu alerjik hastalık hücrelerimizin, özellikle de karaciğer hücrelerimizin toksin yükü ile ilişkilidir. Çok yönlü bir detoks başka hiçbir tedavi uygulanmaksızın alerjik hastalıklarla baş etmenizi sağlayabilir.
Akupunktur
Akupunktur etkilerinin çoğunu bağışıklık sistemi üzerinden gösteren bir tedavidir. İyi bir alerjik hastalık tedavisi tek başına akupunktur yöntemiyle yapılabileceği gibi, hızlı sonuç almak gerektiren durumlarda akupunktur diğer tedavilerle beraber de uygulanabilir.
Beslenme Yönetimi
Alerjik hastalıklar gıdalarla ilişkili olsun-olmasın, beslenme desteği bu hastalıklarda iyi bir tedavinin olmazsa olmazıdır. Beslenme yönetimi ile hem detoks, hem bağışıklık güçlendirme hem de alerjik reaksiyonlarla yakından ilişkili bir organ olan karaciğeri iyileştirmek mümkündür.
Sık Sorulan Sorular
Alerji Çeşitleri Nelerdir?
En Çok Görülen Besin Alerjileri Nelerdir?
Bir insanın neye alerjisi olur?
En çok görülen alerji türleri nelerdir?
Alerjiler kronik obstrüktif akciğer hastalığına yol açar mı?